Son Kertede Amaç: KÜRDİSTAN
10 Temmuz 2009 günü gündeme düştü Barzani’nin avanesiyle ve de yanında Musul-Kerkük hedayesiyle Türkiye’ye iltihak etme isteği… Bu duyumun ardından başta TBMM Başkanı Köksal TOPTAN ve de CHP, MHP gibi ulusalcı partilerin sözcüleri yağdı, gürledi; Türkiye’nin kimsenin topraklarında gözü ve komşu ülkelerin üniter devlet yapısına yönelik hiçbir beklentisi, emeli, amacı olmadığına ilişkin açıklamalarıyla…
Kuşkusuz sıradan her Türk yurttaşı bilir ki federasyona yönelik bu katılma isteği/önerisi/duyumu; gelecekte MİSAK-I MİLLİ sınırlarına yönelik bir saldırıyı/bölünmeyi barındırmaktadır ardında…Ve TBMM’yi oluşturan/doluşturan milletvekillerinin ne merdinde, ne namerdinde böylesi bir çağrıya onay verecek/verebilecek ne niyet, ne yürek, ne de cesaret ve ihanet duygusunun olduğu düşünülemez. Bununla birlikte bu öneriyi elinin/dilinin tersiyle geri çeviren TBMM’yi oluşturan/doluşturan milletvekilleri; böylesi bir girişimin gerçekleştirilebilmesi için yıllardır pişirilip, kotarıldığı ve süslü, püslü ve de poşulu, püsküllü servis edilmek istendiğini bilirler mi / bilmezler mi / bilir de bilmezden mi gelirler, işte bu olgunun yanıtı tam olarak bilinmez. Bilinmez de halkın vergileriyle yaşamlarını üst düzeyde sürdüren bu seçkinler; nerelerde, nerelerde gezinmez ?... Topraklarında adım atmadık, bir gececik olsun uykuya yatmadık ülke bırakmazlar. Ve ille de AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ… Her seçilmişin özlemi ve bu ülkeye gittiklerine ilişkin gözlemi; sanki onlara bir kat daha mertebe kazandırır ki Osmanlı mebuslarının da Fransa serüvenleri / hatıraları, “Ben Paris’de iken” diye başlayan konuşmaları aynı etkiyi sağlarmış o dönemlerde…
1950’lerde MENDERES elimizi verdiğinden beri Amerika’ya; ayak basar seçkinlerimiz Okyanus ötesi o gizemli anakaraya… Dünya jandarmasının evine, Sam Amca’nın inine girmeden duramazlar…O kurnaz tilki; plan ve projelerini Oval Ofis’de fısıldar bizimkilere, Clinton’ın Monika’yı mest ettiği hevesle… Ve döner bizimkiler; mutlu, müreffeh Türkiye düşleriyle ve nasıl olduğunu bir türlü kavrayamadan giderek uluslar arası alanda daha da aşağıya düşüşleriyle…
Oysa AMERİKA; anaokulundaki bebelere bile belletmek için, (her ne kadar tırmalasalar da AB’nin kapısını, Amerika vermiş tapusunu Orta Şark’dan) Ortadoğu ülkesi olarak Türkiye’nin geleceğine ilişkin haritaları çizmiş…
İşte o haritaları barındıran Amerikalı Çocukların ATLAS’ı…
CHILDREN’S ATLAS; Amerikanca mahlası… İlk basımı; 1993… Gözden geçirilmiş ve güncellenmiş basımı; 2004… KÜRDİSTAN denen yer kime dert ?... Bebeler için çizilen haritaya bile yazılmış; Türkiye’nin Güneydoğusu için KÜRDİSTAN… Ve Türkiye’nin yanı sıra Irak’ın Kuzeyi’nde de… Beyinleri/bilinçleri bu öğretiyle ( daha doğrusu bu dogmalarla ) oluşturulan çocuklar sormazlar mı; “Neden iki ayrı ülkede, iki ayrı KÜRDİSTAN ?... Neden biçilmiyor bunlara tek bir fistan ?...” diye…
Bilindiği gibi Amerika’da yalnızca seçkinler gezmiyor, üstelik onların gözleri kör, kulakları sağır… Onların yerine partilerinin genel başkanları düşünüyor/konuşuyor ağır, ağır… Ağır; okkalı / etkili / güçlü anlamında değil elbette, eski dille “sakince”… Bu nedenle sandalye tutkunları bir yana; binlerce, belki de onbinlerce Türk de yaşamakta Amerika’da ve onların çocukları da bakmakta bu ATLAS’a… İşte bu ebeveynler yabanın ilinde, Amerikalı öğretmenlerin elinde; çocuklarımıza neler verilmekte, neler aşılanmakta diye hiç sorup, sorgulamazlar mı ki KÜRDİSTANLI Türkiye haritasını belleten bu ATLAS 1993’den beri tedavülde ?…
Lobicilik… Kulisçilik… Amerika’da TÜRK GÜNÜ kutlamaları… Ve bundan böyle işe gitmeyecek Müslümanlar; Ramazan ve de Şeker Bayramları…Kim bilir, bu gidişle; Pensilvanya’daki son nebinin elini öpmeye gidenlere ayrıca yol izni de verilir… Amerika’daki Türkler aman ne çok sevinir… Varsın çocukların elindeki ATLAS; Türkiye’nin Güneydoğusu’nu KÜRDİSTAN diye tanımlasın, aman canım bu ne vesvese, bundan ne çıkar ?...
Plan, proje yapılmış; 1993’de… O günlerden beri Güneydoğu Anadolumuz’da; PKK sorunu/terörü süregelmekte… 10.Temmuz.2009 günü de BARZANİ; iltihak/katılma önerisiyle gündeme gelmekte…
Kendi başını bağlayamayanlar; gelin başı bağlamaya kalkışıyorlar… Gün oluyor; Suriye ile İsrail’inkini… Gün oluyor; İsrail ile Filistin’inkini… Bugünlerde de Uygur Türkleri için ONE MINUTE diyeceklermiş… Oysa iki ayrı ülkedeki “sözde” KÜRDİSTAN topraklarını birleştirmek için zaman, zemin yoklayanlara ONE MINUTE deseler ve haritalardaki KÜRDİSTAN yazılarını sildirseler…
……..
Çocuklara ATLAS* basılmış; 1993’de…
1923’den yarınlara yolun açık olsun TÜRKİYE …
Bu gidişle

...
Acaba var mıdır şu Amerika’da tek bir Türk; “Türkiye’de KÜRDİSTAN diye bir yer yoktur, çocukların ATLAS’ındaki bu yanlışı düzeltin” diye uyarabilecek ?...
Belki vardır diye işte ATLAS’ın künyesi:
*CHILDRESN’S ATLAS
Malcom PORTER
Copyright Malcolm Porter and AS Publishing 2004
ISBN 1577556445
Printed in Canada