5 Ekim Dünya Çocuk Günüymüş… Öyle Diyor Buyurganlar…
Bugün senin gününmüş; daha doğduğun günde, sokağa atılan ÇOCUK…
Bugün senin gününmüş; bir buçuğunda bebeyken, sapığa satılan ÇOCUK…
Bugün senin gününmüş; her türlü işkenceyle henüz ilk yaşlarındayken, tanışan ÇOCUK…
Bugün senin gününmüş; çocukluğunu yaşayamadan, uyuşturucu batağında yutulan ÇOCUK…
Bir de yazmış Nazım usta;
“Hoş geldin bebek; yaşama sırası sende…
Senin yolunu gözlüyor;
Kuşpalazı, boğmaca, sarı çiçek, sıtma, yürek, enfarktüs falan
Polis copu, açlık, işsizlik filan…” vs. vs…
Oysa Nazım Usta, görseydi bugünleri şükrederdi o çok yakındığı geçmişe…
Bugün senin gününmüş ÇOCUK; Dünyamızın buyurganları, lütfedip, buyurmuşlar sana…
5 Ekim günü seçilmiş takvim yaprakları arasından senin için… Ve sunulmuş sana türlü çeşitli seçenekler; arasından beğendiğini seçesin… Hey gidinin Nazım Ustası; kaygılanmıştı o günlerde sıradan sayrılıklar ve bir takım sorunlar nedeniyle yaşayacağın ayrılıklar nedeniyle… Ah keşke, ah keşke; Nazımca olsaydı kaygıların, kalsaydı Nazım’ın bildiği biçimde… Oysa sen biraz zor görürsün; işsiz, aşsız ve de aşksız kalacağın günleri… Çünkü günlerin sayılı…O çok saygılı Mafia türevlerinin pazarında bir MAL sayılmaktasın bu günlerde…Yaşam yolculuğun tezden bitivermekte, süt kokan cesedin üç karışlık çocuk mezarında…Sen en değerli, en pahalı metasın 21.yüzyıl eşkiyasının nazarında…
Doğurma ve de doğurtma özürlülere satılırsan; yine de yırttın sayılır, şanslısın…
Küçüklerle sex oyunlarına düşkün olanların elinde hem ruhun, hem de tenin görür işkence; ölüm kalır yanında bir eğlence…
Uyuşturucu müptelası olmak da var ya yazgında… Ki bu durumda sanırsın ilk anlarda; ooooh ne keyifli dinlence, uyursun da uyanamazsın günün birinde…
En kötüsü var ya, şu en kötüsü; son yıllarda iyice borsada seni tavan yaptıran, böbreğini, dalağını, yüreğini sakatatçılara kaptıran Organ Mafiasının eline düşmek…
Nazım Usta; boşa yazdı dizelerini… Görebilseydi bu günleri; döve, döve paralardı dizlerini…Başlardı yazmaya sil baştan:
- Gelme Bebek; dön geri !...
Ve senin çektiğin çileyi daha da katmerlemek için midir, yoksa bu Mafia pazarına yeni, yeni kaynak bulmak için midir ülkeni yönetenler buyruk veriyor kadınlara:
-En az üç çocuk doğurun…
Çünkü ÇOCUK mal; onun sözünü dinleyip de ha bire doğuranlar da ana değil, andaval… Sonrası; işte sen 5 Ekim Dünya Çocuk Günü’nde ya uyuşturucunun pençesinde, ya da bir homofilin elinde, belki de organların alındıktan sonra bir çukurun dibinde…
Oysa senin için ne güzel sözler söylemek isterdim senin için türetilen bu günde…
Suya düşen bir damla
Şu düzeni gel de anla
Kurulmaz yaşam kanla
Evrende barıştır çocuk…
Ellerini uzatır sımsıcak
Yarınlar yaşanır onunla ancak
Kavgalar da bir gün bitecek
Evrende umuttur çocuk…
Yaşam olmuş ona armağan
Çocuksuz Dünya darmadağan
Yürekler ısınmaz onu sarmadan
Evrende sevgidir çocuk…
5 Ekim Dünya Çocuk Günü’nde; umalım ki çocukların sağlıkla yaşanacak çok günleri olsun, onlar için kurulan tuzaklara yakalanmadan sürsün yaşam yolculukları…
Selma Erdal; Bursa, 5 Ekim 2009