MİT’deeeeen, Yepyeni Bir MİT’e…

 

Bugün 10 Aralık 2009… Bugün Dünya’lılarca; İNSAN HAKLARI GÜNÜ olarak belirlenmiş, takvimlere işaretlenmiş… İşte günümüzden 2 yıl öncesinde; daha açık bir deyişle 10 Aralık 2007 gününde ben de bunları işaretlemişim; anılardan, eleştirilerden, yorumlardan, yakınmalardan oluşan günlüğüme, takvimime…

Zamanda kısa bir yolculuk yapalım; o günlerde ne yazmışım şöyle bir bakalım… Sıkça kullanırım ya “balık hafızalarımıza/belleklerimize yem olmasın” diye yaşananlar…Üstelik yaşanmış olsa da dünde, sürüyorsa olumsuzluğu bugünde düşürelim sözü günümüze, gündemimize… Yerleştirelim sağlamca belleğimizde unutulmaması gereken bir adrese…

Dönelim bir yol, MİT’in yapısının, sorgu-sual kapısının değiştirildiğine ilişkin duyumların yayıldığı günlere… Bakalım ne buyurmaktadır GÜLİSTANIN Sadrazamı; dinleyelim bakalım hangi telden çalmaktadır avazının makamı ?...

 

Yine sabah, sabah başlamıştır bir yaygara

Lakin kulaklarımıza olur onların lafları; yalnızca gargara

Pek de ciddiye almayız, sayarız gırgıra

Şimdi de takmışlardır o boş kellelerini; MİT buyruğumuza…

Bunca senedir çıkmazdı sesleri; bizden evvelki MİT’e

Nedir bu öfke anlayamadık, nedir bu vesvese ?...

Niyetimiz; ümmet-i Gülistan’ı yaşatmaktır altın kafeste

Sizler alışık değil misiniz MİT’in sorgu, suallerine ?...

İşte bu da bizim MİT’imiz, onlardan eksiğimiz ne ?...

Onlarınkinin adı; Milli İstihbarat Teşkilatı imiş

Biz yalnızca ufacık bir isim değişikliği yaptık

Amma ve lakin mevzuyu daha da hassaslaştırıp

Teşkilatımızı İMANlaştırdık…

Şüphesizdir ki bunu yapmak en tabii hakkımız

Yüzde 47’yiz biz; ne istersek sök(v)e, sök(v)e

Ve de se(i)ke, se(i)e alırız (icabında Kasımpaşalıyız dedik ya)…

Bundan gerü; Diyanet Teşkilatımız’la sınırlı kalmayacak

Bu teşebbüsümüz bilesünüz

İşçi Bulma Kurumu, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu

İcazeti altında MİT’imizin…

YA SEV, YA TERK ET devri kapanmıştır;

YA İMAN ET, YA DEF ET devri başlamıştır…

 

Bre laikler, bre zındıklar, bre kafirler;

MİT’in sorgu, sualine vereceksiniz cevap

Vatan aşkından evvel olacak; ümmet-i Gülistan için,

Her amelde eylemek sevap…

Yoksa çarmıha değilse de, Filistin askısına gerileceksiniz

Mahalle baskısı da neymiş; MİT’den alamayınca icazet

İşsizlikten, aşsızlıktan ve en nihayetinde de eşsizlikten delireceksiniz…

Nasiplendiyse o koca kelleleriniz akıldan, birazcık da fikirden

Kağıtlarda yazadursun; “devlet” laik olursa, olsun

Gülistan’da ümmetin, tekmili Müslüman

Merak buyuranlar varsa; nasıl edilecektir imtihan ?...

Tabiatıyla; İslam’ın, İmanın Şartı, 32 Farz

En muteberi de Hoca Efendi’den; “hamili kart yakinimdir” usulü bir arz

Bunlar yoksa CV’de; bizden de topuzla, gürz

Fethedeceğiz bu memleketi; sil baştan

Ve bittabiidir ki;

İmansızlar çıkaramayacaklar ekmeğini taştan

Hayatlarını sürdüremeyecekler refah içinde,

İnemeyecekler bir türlü düze, tırmana durdukları yokuştan…

80’lerden beri; teşkilat-ı Askeriye, sual eyler

Konu komşu bu aile için ne der, “nasıl bilirsiniz ?” diye

Ümmet-i laik taifesi bülbül gibi öter;

Cuma’ya da gider, beş vakit namaza da

Örtünmeden anası çıkmaz ayaza…

Şimdi ötsünler bakalım; kimi, kime şikayet edecekler

Milli İman Teşkilatımız’dan icazet almadıkça;

Bakalım nasıl iş bulacaklar, nasıl terfi edecekler ?...

Anlamamakta inat edecekleredir lafımız;

Rabbime şükürler olsun ki;

Müemadiyen artmaktadır safflarımız ve de saflarımız

Madem ki yüzde 47’yiz; madem ki yasama-yürütme-yargıyız

Din de bizden sual eylenir, iman da

Bundan gerü sofraya konacak bir baş soğan da…