KALKIN AYAĞA ANADOLUNUN ANALARI !...
YURTDA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ ilkesiyle temeli atıldı bu ülkenin
Kurulduğu toprakların adı da ANADOLU…
Ne yazık ki; BARIŞ temelli bu ANADOLU ülkesinde
Her gün bir ana yitirdikçe oğlunu, anaların yürekleri acı dolu…
Gelmeyecek mi hiç bunun sonu ?...
Yeter bu son olsun dedikçe,
Albayrağa sarılmış gençlerimiz toprağa verilmekte
Yetkililerin dilinden de üç, beş yavan sözcük dökülmekte;
“Üstesinden gelebiliriz biz bu kanlı katillerin” diye…
Gelebiliyorsak; öyleyse beklemek niye ?...
Erkek egemen YASAMA,
Erkek egemen YÜRÜTME,
Erkek egemen YARGI,
Gerçekleştiremeyecekseniz bu ülkede barışı, durduramayacaksanız akan kanı;
Çekilin, çekilin aradan
Etten duvar öreceğiz PKK eşkiyasına karşı;
En gencinden, en yaşlışına şehidlerine yanan her anadan…
Ve sizlere de söyleyeceklerim var CUMARTESİ ANNELERİ;
Sokaklara döküldüğünüz 1999 yılından beri, dineceğine, daha da çoğaldı akan kan…
Çocuklarınızı çevirip de bu yanlış yoldan geri, BARIŞ üzerine öğütler vermek yerine;
Onlardan önce düşmektesiniz öfkeyle sokaklara…
Akan kanı durdurmak yerine, kışkırtmaktasınız kavgayı…
Sizler çocuklarınıza öğretmedikçe sevgiyi;
Dinmez bu akan kan, bizde de artık dayanmaz buna can…
Bak uyarıyorum dilim döndüğünce;
Ben Boşnakım, sen Kürtsün,
O Laz, diğeri Çerkes
Kimlik peşine düştükçe böyle herkes
Her gün bir yerlerde oğullar verilir toprağa
Analar gözyaşı döker
Ardından paylaşırlar günleri
Türkler Cuma Anaları
Kürtler Cumartesi
Yurdun her yerinde birileri dalaşır
Çarşamba’yla, Perşembe’yi de
Başka analar paylaşır
Bu gidişle; Anadolu’nun Anaları,
Bölündükçe haftanın günlerine
Korkarım Anadolu’m da bölünür
Yeniden yedi düvele…
İşte bu nedenle;
KALKIN AYAĞA ANADOLUNUN ANALARI !...
Etten duvar olalım PKK’ya karşı; verelim elele, gönül gönüle
Kürdü’yle, Türkü’yle, Lazı’yla, Çerkesi’yle
Tutsak olmasın oğullarımız yaşam varken, ölüme
Yeter artık; yoksa dönecek Anadolumuz kan gölüne
Bilinmelidir ki öfkemizi durduracak gücümüz hiç kalmadı…
Yoksa 12 Eylül 1980; PKK’nın yolunu açmak için mi yapıldı ?...
Selma ERDAL; Bursa
*TOKAT’da şehid olanlarımız için atılmalı; okkalı bir OSMANLI TOKADI… Öyle lafla, sözle olunmaz; YENİ MODEL OSMANLI…
Boşuna mı yazıyoruz biz; KOŞ VATANDAŞ, KOŞ; KURBANLIK BUNLAR diye ?...
AÇILIM derdine düşenler; neden yanmıyorsunuz al kanlar içinde toprağa düşen şehidlerimize ?...
Henüz geçti KURBAN Bayramı; koçları kestiniz… Doymadınız mı kan akıtmaya; bizim koçlarımızı neden şehid ettiniz ?...
KOŞ VATANDAŞ KOŞ; KURBANLIK BUNLAR !...
“Marketlerde sunulmuş boy, boy,
Okkası şu kadardan
Taksit de yaparız hanım abla, bey amca
Yeter ki eve götürürken yavaş git, ceza yeme radardan”
Diyor ya bakkal amcanın azraili süper marketler; asıl kurbanlıklar sanki onlar da mı ?...
Bu memlekette ne kurbanlıklar var; üstelik onlar da taksit, taksit, ödemeler değil toptan
Ne kredi kartı, ne senet, ne de çek gerekmeden; mayın, kalaşnikof, el bombası, bubi tuzağı üzerinden…
Boy, boy, renk, renk, semiz ve de temiz
Hormonsuz beslenmiş; her bölgeden, her köyden…
Henüz kireçlenmemiş; çıtır, çıtır kemikleri
Süt gibi ilikleri; ne şeker, ne kolesterol
Marketlerde iman için satılık değil bunlar; kışlalarda vatan için beklemede, her an hazır-ol
Sınır ötesinden kaçak değil bunlar, sınır ötesine geçecek
İman için değil bunlar, vatan için kurban edilecek
Sırat köprüsünden geçmek için değil bunlar, al kanlı gömlekleriyle dosdoğru cennete gidecek…
Ezanlarla keskin bıçaklarca boğazlanıp, kanını toprağa akıtmalık değil, tek kurşunla feleğini şaşırtmalık bunlar…
Koş vatandaş, koş; satılmış egemenler sayesinde, yedi düvele kurbanlık bunlar
Henüz karta kaçmamış; ana kucağından, asker ocağına düşmüş kınalı kuzular…
*Ülke için şehid olanların yakınlarına gitmeli kurban bedelleri; belki birazcık olsun ödenmiş olur, ölümlerine neden olanların kefaretleri…
Selma Erdal:Bursa